Doğada var olan nesneler yorumlanmadan adlandırılmadı hiç bir zaman... Yorumlanırken de inatla
araştırıldı, sevgiyle biçimlendi!.. Sevgi öyle bir duygu ki her şeye hayat veriyor... Orhan
Algök de taşı toprağı çok seviyor ve buradan hareketle taşı yontuyor, toprağı yoğuruyor...
Bitmez tükenmez bir enerji ve sabırla' Sonunda herkes için tas ve toprak olan nesneler onun
yorumuyla hayat buluyor ve yasıyor Bir form bir kompozisyon bir anlatım biçimi olarak Algök'ün
yapıtlarında estetik form anlayışı hep ön planda... Ayrıca içerik ve anlatım kaygısı da taşıyor
Her yapıtın kendince bir öyküsü var!, Aşk var, sevgi var, umut var... Bu duygular bazan; klasik,
bazan soyut, bazan da kübist bir anlatımla karşımıza çıkıyor Özetle Algök taşa toprağa hayat
veriyor!, Heykel adıyla da özgün bir tavır içinde tam karşımızda duruyor.
Kazım İŞGÜVEN